Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Yerel Yönetimler Çalıştayının açılışında gerçekleÅŸtirdiÄŸi konuÅŸmada, “Biz bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Evet bir baÅŸarıdır, önemli bir baÅŸarıdır ama zafer deÄŸil görevdir. Görev önümüzdeki ilk seçimlerde parti iktidar olduÄŸunda, bu iktidar deÄŸiÅŸtiÄŸinde ancak zafere dönüşecektir. Elimizde belediyeleri yönetme, rantı yönetme, gençleri ve kendi evlatlarımızı, yakınlarımızı birtakım makamlara getirme, yandaÅŸlarımızı zengin etme fırsatı yakalamadık arkadaÅŸlar. Biz tarihin akışını deÄŸiÅŸtirme fırsatını yakaladık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyetin tarihini yeniden yazma fırsatını yakaladık. Bu yüzden sadece partimizle, sadece biz bize, sadece yetkiyi aldık, biz yönetiriz deÄŸil. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Bir kredi açılmıştır, açılan kredi tüketelim diye verilmiÅŸ, tüketici kredisi deÄŸildir. Açılan kredi bir yatırımcı kredisidir. Aynen bir bankanın, bir firmaya açtığı yatırımcı kredisi gibi. Yatırım için Türkiye’nin geleceÄŸine yatırım yapmıştır seçmen. 4 yıl bakacağım demiÅŸtir, nasıl yöneteceksiniz. 4 yıl bakacağım, dediÄŸinizi yapacak mısınız?” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, partisinin 400’ü aÅŸkın belediye baÅŸkanının, il baÅŸkanlarının ve parti yöneticilerinin yer aldığı Yerel Yönetimler Çalıştayı’na katıldı. Özel, burada yaptığı konuÅŸmada, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük eserinden biri olarak ifade ettiÄŸi CHP’nin 81 ilde, ondan emanet olan makamına sahip çıkan, görev yapan çok deÄŸerli örgütümüzün il baÅŸkanları. Çok kıymetli büyükÅŸehir, il, ilçe ve belde belediye baÅŸkanlarım. Sizleri baba evinde, CHP’nin Genel Merkezinde Merkez Yönetim Kurulu üyelerimizle, gölge kabine bakanlarımız ve idari MYK üyelerimizle, CHP parlamento grubundaki grup baÅŸkanvekillerimizle, Parti Meclisi üyelerimizle ağırlamaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.
“CHP baba evidir”
Özel, “Gün oldu bu parti baraj altında kaldı. Gün oldu çelengi il baÅŸkanları kendi taşıdı. Ama 81 ilde 973 ilçede Atatürk’ten emanet bu bayrağı yere düşürmeden bugünlere taşıyan ve onların sayesinde ki baba evi herkesin içine doÄŸduÄŸu, büyüdüğü, kiminin ırakta, kiminin yakında durduÄŸu, kiminin büyüğüne kiminin küçüğüne razı olduÄŸu ama başı sıkışan herkesin çorbasının kaynadığı, bacasının tüttüğünü bildiÄŸi ve bir gün ihtiyaç duyarsa kapının kendisine açık olduÄŸunu bildiÄŸi yerdir baba evi. Bu baba evinin tapusu kimsede deÄŸildir. Ne Özgür Özel’dedir, ne önceki diÄŸer genel baÅŸkanlarımızdaydı. Baba evinin tapusu bir kiÅŸiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ä°ÅŸte burada o baba evinin çorbası kaynasın diye yıllardır o baba evine sahip çıkanların, bacası tütsün diye odun çekenlerin, aramızda olmayanları rahmetle, yaÅŸayanları minnetle anarak bizi bugünlere getiren, partimizi 47 yıl sonra birinci parti yapabilmemiz için en kötü günde bu partiye sahip çıkanlara, en zor zamanlarda üstlendikleri görevleri layıkıyla yapıp, milletimize burayı yönetiyorlarsa burayı da yönettirelim, orada o hizmet varsa bizde neden olmasın dedirtecek kadar en iyi kamu görevlerini liyakatle, kanunlara, vicdana, ahlaka sadakatle, ÅŸeffaf, açık ÅŸekilde yapan ve geçmiÅŸte yerel yönetimlerde görev alıp bu salonu hınca hınç dolduracak kadar çok mazbatayı almamızı, milletin teveccühünü kazanmamızı saÄŸlayan, emeÄŸi geçen geçmiÅŸ dönem tüm belediye baÅŸkanlarımıza yürekten teÅŸekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Özel, ÅŸunları söyledi:
“Türkiye Ä°ttifakı’nın baÅŸkanları”
“31 Mart yerel seçimlerinden 20 gün sonra Türkiye’nin dört bir yanından gelen kıymetli il baÅŸkanlarım, belediye baÅŸkanlarımla birlikteyim. Yerel seçimlerin sonunda 14 büyükÅŸehri, 21 il merkezini kazanarak, 35 ilde belediyeleri kazandık. En yakın takipçimizden 11 fazla il belediyemiz var. 314 ilçe, 60 beldede, 409 belediyeyi kazandık. Yüzde 38 oy oranına ulaÅŸarak, partimizi hep birlikte Türkiye’nin birinci partisi yaptık. Partimiz artık her bölgeden, toplumun her kesiminden Türkiye’nin tüm demokratlarından oy alabilen bir siyasi partidir. Büyük bir baÅŸarı elde ettik. Bu baÅŸarıda elbette milim sapmadan, bu partiye ve deÄŸerlerine sahip çıkan aslan sosyal demokratların payı büyük, ancak bu baÅŸarıda geçmiÅŸte birlikte olup da yöneticileri ile mutabakat saÄŸlayamadığımız ama geçmiÅŸte emekleri olduÄŸu CHP’li belediyelerin ayrımsız, eÅŸit, temiz ve namuslu yönetimlerinden memnun olan, günün sarayın yüzünü güldürme deÄŸil muhalefeti bir ve bir arada tutma günü olduÄŸunun bilincinde olan, CHP gibi bir partinin altı oklarından birisi milliyetçilik olan bir partinin iyi niyetinden, o partinin bu ülkeye, bu vatana ve millete baÄŸlılığından zerre şüphesi olmayan ve artık bizimle birlikte olan iyi insanların… Yakasında deÄŸilse gönlünde ve gözünde pırıl pırıl güneÅŸ olan iyi insanların, milliyetçi demokratların bu seçimde payı vardır. Bu seçime geçmiÅŸ dönemlerde birlikte olduklarının yalanlarından, uzandıkları haramdan, ortaya koyduklarından artık yaka silken ve dürüst yönetimlere imkan veren muhafazakar demokratların payı vardır. Bu ülkede bizimle birlikte yaÅŸayan, dedeleri bizimle birlikte Çanakkale’de koyun koyuna yatan, bu ülkeye, kurucusuna, bu ülkenin birliÄŸi ve bütünlüğüne saygılı Kürt demokratların emeÄŸi vardır. Kim ki milli takımla birlikte gol atınca ayaÄŸa kalkar, kim ki filenin sultanları aÄŸlarken aÄŸlar, kim ki bu ülkeyi ülke yapan temel deÄŸerleri ÅŸurasında hisseder, iÅŸte o hissin adı Türkiye ittifakıdır. Seçimleri Türkiye ittifakı kazanmıştır, Türkiye kazanmıştır. Türkiye ittifakının belediye baÅŸkanlarına selam olsun.”
“Gençlerin ve kadınların partisi”
“Hep beraber hep söylediÄŸimiz başımızın üzerindeki yüzde 25’lik cam tavanı hep birlikte bu anlayışta tuzla buz ettik. Artık nüfusun yüzde 65’ine bu salonda bulunan 408 CHP’li belediye baÅŸkanı hizmet edecek. Onların hizmet ettikleri bölgede Türkiye ekonomisinin yüzde 80’i yönetilmektedir, yüzde 80’i dönmektedir. Biz bu yola çıkarken partimizin gençler ve kadınların partisi olacağı vurgusunu ısrarla ifade etmiÅŸtik. Bugün 35 seçilmiÅŸ kadın belediye baÅŸkanımız görevi başındadır. 2019’a göre tam 3,5 kat, yüzde 350’lik bir artış asla yeterli deÄŸildir ama atılan bu kararlı adım çok önemlidir. 20 ilimizde kadın belediye baÅŸkanlarımız var. Ä°zmir’de Cumhuriyet tarihi boyunca 6 kadın belediye baÅŸkanı görev yapmışken ÅŸu an Ä°zmir’imizde 8 kadın belediye baÅŸkanımız görevinin başındadır. 3 büyükÅŸehir belediye baÅŸkanımız, geçtiÄŸimiz dönemlerde topuklu efe lakabıyla tüm Türkiye’de örnek ve hepimizin çok deÄŸer verdiÄŸi baÅŸkanımız artık tek deÄŸildir. Aydın BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanımıza, TekirdaÄŸ’ımızın ve EskiÅŸehir’imizin de belediye baÅŸkanları katılmış, seçimlerde ayrıca 2 büyükÅŸehrimizde daha gösterdiÄŸimiz baÅŸkanlarımız o ÅŸehirlerimizi yönetmeyi bir sonraki döneme bırakmışlar ama büyük mücadele vermiÅŸlerdir. Nüfusu 300 binin üzerinde olan, 8 metropol ilçeyi, Seyhan, Merkezefendi, Karşıyaka, Konak, KarabaÄŸlar, Ä°zmit, Maltepe ve Ãœsküdar’ı CHP’li kadın belediye baÅŸkanları yönetecektir. 40 yaÅŸ altında, 58. 30 yaÅŸ altında 3 belediye baÅŸkanımız bu salondadır. Nüfusu 300 binin üzerinde olan 11 metropol ilçemizi, Anıtkabir, Çankaya Köşkü, TBMM ve CHP’nin Genel Merkezine ev sahipliÄŸi yapan Çankaya’dan baÅŸlayarak, Sancaktepe, GaziosmanpaÅŸa, Kartal, Kadıköy, Avcılar, AtaÅŸehir, Bayraklı, Bornova, Buca ve Tarsus’u, 300 binin üzerindeki bu ÅŸehirleri 30’lu yaÅŸlarında olan CHP’nin gençlik kollarından gelen ve ikinci yüzyılı yönetecek olan evlatları yönetecektir.”
“Kimsenin emeÄŸine haksızlık etmeden…”
“Hepsini kucaklıyoruz. Bu listelerin, elbette ölçme ve deÄŸerlendirme, iller ve ilçelerden raporlarla, illere gidip yazdıkları raporlarla, bizleri çok doÄŸru yönlendirdikleri sonradan anlaşılan milletvekillerimiz ve parti meclisi üyelerimizin emekleriyle ve takibi ki yaÅŸ ortalaması 43 olan bir parti meclisi ile yaÅŸ ortalaması 46 olan ve yarısı kadınlardan oluÅŸan bir merkez yönetim kuruluyla kararlaÅŸtırdık. Yani yeni kuÅŸak siyaset tecrübe ile dinamizmin, olgunlukla gençliÄŸin heyecanını ve hayatın ayrılmaz iki parçası olan kadın ve erkek eÅŸitliÄŸini önemseyen bir anlayışın hayata geçmesi, bugün CHP’nin seçim baÅŸarısını nereye mal etsek ya da hangi bahane ile küçümsesek, hangi çaktırma ile iÅŸlevsizleÅŸtirsek diyenlere karşı iÅŸte hep birlikte yaÅŸadığımız gerçek budur. Bir baÅŸarıyı partinin sadece Genel BaÅŸkanı, sadece yöneticileri, adayları, örgütü, sadece konjonktüre, ekonomiye baÄŸlamak, bu sadecelerin her bir tanesine haksızlıktır. Kazandığımız baÅŸarı çok faktöriyel süreçte bu faktörlerin her birisinin üzerine düşeni fazlasıyla yaptığı, kimsenin kimsenin emeÄŸine haksızlık etmemesi gereken, mütevazılıktan asla vazgeçmeyeceÄŸimiz ancak bu büyük baÅŸarıyı da kimsenin gölgelemesine izin vermeyeceÄŸimiz bir sürecin önemli bir noktasındayız.”
“Bu partinin tarihinde o kilit duruyor”
“GeçtiÄŸimiz günlerde Bilkent Ãœniversitesi’nde 700 kiÅŸilik salonda, salon, balkon, aralar dolmuÅŸ bir yerde, ilk öğrencilerle, gençlerle buluÅŸmamızı gerçekleÅŸtirdik. Gençler seçim baÅŸarısı, seçimin formülü, anahtarı neydi diye soruyorlardı. Onlara ÅŸunu söyledim, 12 Eylül darbesi solun, sendikaların, siyasetin, demokrasinin üstünden geçtikten sonra CHP maalesef siyaset kalesinin, baÅŸarı kapısını bir türlü açamıyordu. Tüm emeklere, tüm iyi niyetli çabalara, gayretlere raÄŸmen açamıyordu. Bu kapıyı nasıl açacağız diye gencecik bir ekiple ve çok tecrübeli bir birikimle beraber düşündük. Bir kilit geçmiÅŸte açılmışsa, mutlaka anahtarı bizde olmalı dedik. Mutlaka bu partinin kurucularından, kurucu kadrolarından, kurucusundan mutlaka bu kilidin anahtarı bir yerdedir, bu partinin tarihinde o kilit duruyorduk dedik. Gazi Mustafa Kemal’den emanet 3 anahtarı aldık. O kalenin kapısına dayandık. Birinci anahtarı taktık, çevirdik ve açıldı. Birinci anahtar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti kime emanet ettiÄŸinde gizliydi. Cumhuriyet partinin genel baÅŸkanlarına emanet deÄŸildi. Kendisi partiyi kurmuÅŸtu ama kendinden sonraki genel baÅŸkanlara emanet etmedi. Askerdi, genelkurmay baÅŸkanı, baÅŸkomutandı, sonra cumhurbaÅŸkanıydı ama askere, genelkurmaya filan emanet etmedi. Ne il baÅŸkanlarına, ne milletvekillerine bıraktı. Ne belediye baÅŸkanlarına emanet etti, ne kamu görevlilerine. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti gençlere emanet etmiÅŸti. Ä°ÅŸte gençlik diyerek, gençleÅŸme diyerek, daha çok genç aday diyerek ilk anahtarı soktuk, çevrildi.”
“Cumhuriyet Kadını” vurgusu
“Ä°kinci anahtar, Avrupa’nın en ileri demokrasilerinden 40 yıl önce kadına seçme ve seçilme hakkı verilmiÅŸti. Ä°lk kadın belediye baÅŸkanının seçildiÄŸi Kocaeli’nde ÅŸimdi de bir kadın belediye baÅŸkanımız var. Ä°lk seçilen kadın milletvekillerinin tedrisatı ve uyumu ile bizzat ilgilenmiÅŸ, sonra emanete ne kadar sahip çıkmışız, bugün ne haldeyiz, ona bir hep beraber bakmak lazım. Ama Cumhuriyet kadını eÅŸit yurttaÅŸ, eÅŸit temsil, kadına olan güvenle yükselmiÅŸti. Çok daha fazla kadın dedik. Kadınlarla birlikte olacağız dedik ve kadınları seçmenin yarısı olan kadınlara emanet edeceÄŸiz dedik, ikinci kilidi de açtık. Üçüncü kilit, yine Gazi Mustafa Kemal bu ülkenin gerçek beka sorunu yaÅŸadığında, iÅŸgale uÄŸradığında, neden iÅŸgal edildiÄŸini gayet iyi biliyordu. Fatih Sultan Mehmet çaÄŸ açıp çaÄŸ kaparken, dünyanın en iyi mühendislerini getirip, dünyanın en iyi toplarını döktürüyordu. Galata Kulesi’nden uçan Hezarfen Ahmet Çelebi, çağının en ilerisindeki vizyoner bilim insanlarından bir tanesiydi. Maceraperest görünümlü muhteÅŸem bir bilim insanıydı. Mimar Sinanları benimseyen ve bu ülkede, bu topraklarda bilime, ilime sarıldığında yükselen Osmanlının 200 yıl matbaadan korktuÄŸunu, donanmayı kiÅŸisel bir kapristen 30 yıl Haliç’te çürüttüğünü biliyordu. Bu ülkenin doÄŸru bir Cumhuriyet olarak, doÄŸru istikametini bir yön olarak deÄŸil batı, bilim orada olduÄŸu için, orası fenne zamanında sarıldıkları için, doÄŸmalara sırtını dönüp, bilime yüzünü dönen Cumhuriyetin baÅŸarılı olacağını biliyordu. O yüzden aday belirleme yönteminden tutun, kampanyanın tasarımına, adayların sahada izlenmesinden tutun, seçim gecesinin yönetimine kadar çaÄŸdaÅŸ dünyadaki en iyi yönetilen siyasi partiler nasıl yönetiliyorsa bu süreci öyle yönetme kararlılığını konuÅŸtuk, benimsedik, uyguladık.”
“Genç adaylarımıza oy verdiler”
“335 bin tekil anketle aday belirleme sürecine katkı saÄŸladık. Adaylarımızı sahada 265 bin tekil anketle takip ettik. Seçime 10 gün kala risk ve fırsat illerindeki tüm adaylarımıza, hangi partiden oy alıyoruz, kendi seçmenimizde durum ne? Siyasi parti kırımlarından tutun, kendini seçmenin tanımlayış ÅŸekline göre kırılımlarına kadar. En iyi 5 mahalle en kötü 5 mahalle. Oradan genelde göremeyeceÄŸimiz yerele, yerelde okunduÄŸunda anlamlı, mahalle kırılımlarına kadar bütün bilgiler üretildi, paylaşıldı, genel baÅŸkanın seçim programı dahil, fırsat ve risk illerine göre planlanıp, haftalık revizyonlarla ölçme, deÄŸerlendirme ile yönlendirildi. Bir basit örnek. Kilis gibi hiç iddiamızın olamayacağı düşünülen bir ilde, doÄŸru adaylaÅŸma süreci, örgütün sesini dinlemek, oradaki gençlerin sesini dinlemek, bir genç adayı, doÄŸru adayı çıkarmak, ardından anketlerle takip ederken, adaydaki canlanmayı, adayın Kilis’te gördüğü teveccühü ankette gördüğümüzde öğrenilmiÅŸ çaresizliÄŸi gördük orada. AKP’liler bıkmış, dön dolaÅŸ aynı isimler milletvekili ve belediye baÅŸkanı. MHP’liler bıkmış. 5 kiÅŸi arasında dönüyor. Bizim adayımıza oy veriyorlar. Genç adayımıza oy veriyorlar. CHP’liler nasılsa kazanamıyoruz çaresizliÄŸi ile iki turlu seçim mantığı ile AKP’liyi istemeyenler MHP’ye, MHP’li istemeyenler AKP’ye veriyor, seçimi bize kendi seçmenimiz kaybettiriyor. ÖğrenilmiÅŸ çaresizlik. Programa Kilis ekledik. Kilis’e gittik, 45 dakika yaÄŸmur altında Kilisli CHP’lilerle açık açık konuÅŸtuk. MHP’liler etraftan izliyordu ama elimizdeki anket kime ne söylememiz gerektiÄŸini söylüyordu. Bir sonraki ankette Kilis mesajı aldı, bu iÅŸ oluyor dediler.”
“Ä°lk haber Kilis’ten geldi”
“Seçim akÅŸamı ilk haber Kilis’ten geldi, Kilis Belediyesini CHP kazandı. Kilis’i ben kazanmadım. Kilis’i mitingi yapan ben kazanmadım. 36 yaşında bir avukat mazbatayı aldı ama o da kazanmadı. Örgüt de kazanmadı. Hepimiz birden bilime sarılarak, bilimsel iÅŸin önemine saygı duyarak ve onun gereÄŸini yaparak, o ne diyorsa aday onu yaptı. Genel BaÅŸkan onu yaptı. DoÄŸrusunu yaptık. Ä°lk haber Kilis’ten geldi. Kilis’le baÅŸladık, sonu çok iyi oldu. Risk ve fırsat illerinde çalıştık. GidemediÄŸimiz il baÅŸkanları, üzüntülerini akÅŸamleyin Türkiye haritasını kıpkırmızıya boyada hafiflettiler. Bugün gidemediÄŸimiz adaylar belki üzüldüler ama bir sonraki sefer sıra oraya geliyor. Bir sonraki sefer nereyi kazanacak CHP? O yüzden üçüncü anahtar bilimsel yöntemlerdi. ÖrneÄŸin bir reklam ÅŸirketine ikna olup, onunla anlaÅŸma yapıp, kampanyayı onlara filan bırakmadım. Türkiye’deki 20 reklam ÅŸirketine çaÄŸrı yaptık. 8’i uluslararası ortaklarından dolayı siyasi iletiÅŸim yapmayacaklarını söylediler. 12’si ilgi gösterdi. Kendilerine bu siyasi heyet, bilimsel bir çalışmayla neredeyiz, ne hedefliyoruz, nasıl bir kampanya, riskler ve fırsatlar ne? Nasıl bir iletiÅŸim istiyoruzu anlattık. 8 konkur aldık. 4 finalistten, son 3’nünkinde ben de vardım. Åžarkının sözlerine kadar siyasi bir aklın müdahalesi oldu. Reklamcılar siyaset bilmez, siyasetçiler iletiÅŸim bilmez. Ama siyasi iletiÅŸim reklamcılara da bırakılmayacak kadar, tek başına burnunu dikine gidilmeyecek kadar hassas bir iÅŸ. Dünyada nasıl yapılıyorsa öyle yaptık. Basit slogan, iÅŸte ABD’yi yeniden büyük yapacağız, örnek gösterilen. Bizim tarihimizden, iÅŸimiz gücümüz Manavgat, iÅŸimiz gücümüz Antalya dedik. BaÅŸka da bir ÅŸey demedik. Ä°ki büyükÅŸehirde baÅŸkanların özel durumları ve elde etmeleri gereken baÅŸarıdan dolayı o kampanyayı konuÅŸan ama o ÅŸehirlerin özel kampanyalarına da anlam bırakan bir tasarımı biz talep ettik ve ÅŸirket onu hazırladı, getirdi. Dört dörtlük kampanyalarla, kimsenin birbirinin ayağına basmadığı, diÄŸerinin mesajını gölgelemediÄŸi, aksine dengelediÄŸi bir süreci yaptık.”
“Bu topraklara sosyal belediyecilik anlayışını yerleÅŸtiren partiyiz”
“Çok özel hazırlanmış ÅŸarkılar, odak gruplara dinletilmeden yayınlanmadı. Hazırladığımız reklam filmleri, CHP’li, MHP’li, AKP’li, Ä°YÄ° Partili, DEM Partili odak gruplara dinletildi. Rahatsız oldukları kelimeler deÄŸiÅŸtirildi. Her bir adamı ölçülerek, ilk ölçümü Türkiye’deki seçim otobüslerinin ÅŸoförlerine yaptık. Yola çıktınız, millet ne yapıyor? Dediler ki ÅŸarkı tuttu. 5 gün sonra gelen anketler ÅŸarkının tuttuÄŸunu gösterdiÄŸi için yaydık. Tutmayan reklam filmini, maliyetini yayınlarsak tamamını, olmazsa maliyetini öderiz anlaÅŸmamızla maliyetini verdik, çöpe attık. Rahatsızlık yaratabilecek, katkı saÄŸlamayacak. O yüzden CHP olarak bu süreçte bilimden, üçüncü anahtardan da sonuna kadar yararlandığımızı hatırlatmak isterim. Bundan sonra ne yapacağız? Biz CHP’yiz, bu topraklara sosyal belediyecilik anlayışını getiren, sosyal devlet anlayışını getiren, sosyal demokrasiyi yerleÅŸtiren partiyiz. Büyük mirasın sahibiyiz. Türkiye’de yerel yönetimler tarafından ilk kez ortaya konulan kentsel dönüşüm, toplu konut, metro, metrobüs, hafif raylı sistem, biyolojik arıtma gibi bugün olmazsa olmaz belediyecilik hizmetlerini Türkiye’ye ilk kez getiren parti biziz. CHP belediyeciliÄŸi. Biz belediyeciliÄŸi Ä°stanbul’da ilk tercihli yol uygulamasını hayata geçiren Aytekin Kotillerden, ilk doÄŸalgaz projesini yapan Nurettin Sözen’den, ilk halk ekmek fabrikasını kuran Ahmet Ä°svan’dan, Ankara’da ilk metronun temelini atan Murat Karayalçın’dan, metrolardan tramvaylara, üretim merkezlerinden öğrenci yurtlarına, kooperatiflerden kreÅŸlere kadar Türkiye’de sosyal belediyecilik anlayışını hayata geçiren Vedat Dalokaylardan, Celal Altınaylardan, Yüksel Çakmurlardan, Ali Dinçerlerden, Ahmet PiriÅŸtinalardan öğrendik. Biz belediyeciliÄŸi Anadolu'nun bozkırına cennet yaratan Yılmaz BüyükerÅŸenlerden öğrendik. Gün geldi kurultayda, gün geldi büyükÅŸehirlerde, kötü oldukları, baÅŸarısız oldukları ve istenmedikleri için deÄŸil zamanı gelmiÅŸ, vefalı vedalar yaÅŸadık. Ama kimseye bugüne kadar iyiydin ama bundan sonra sen kenara çekil demedik. Herkesle konuÅŸtuk, dinleyenler oldu, dinlemeyenler oldu.”
“BaÅŸkanlara ölçme ve deÄŸerlendirme”
“Yılmaz BüyükerÅŸen, bu büyük deneyimi 5 yıl daha EskiÅŸehir’de tekrar etmek istese dünya rekoru kırabilirdi. Ama EskiÅŸehir’i bir Cumhuriyet kadınına devretti, ÅŸimdi CHP’nin sosyal belediyeciliÄŸi, halkçı belediyeciliÄŸi, bütün Türkiye’ye yayacağı, eÅŸgüdüm yapacağı, eÄŸitim vereceÄŸi, denetim yapacağı bir sistemde, o sistemin başında, kendisi ile birlikte MuÄŸla’da çok iyi hizmetleri yapmış ve bu dönem vefalı bir vedanın talebini açmış olan Osman Gürün ile birlikte. TekirdaÄŸ’da Kadir Albayrak’la birlikte, Çanakkale’den Ãœlgür Gökhan ile birlikte. Edirne’den Recep Gürkan ile birlikte. Türkiye’nin neresinde tüm il baÅŸkanlarıma, tüm belediye baÅŸkanlarıma bildirmeleri üzerine sorarak, birçok isim bende var zaten. Partiye katkısı olmuÅŸ, birikimi ve enerjisi olan, son seçimlerde parti için çalışmış kim varsa, onların deneyimlerinden, belediyecilik deneyimlerinden yararlanacağımız danışma kurulları ile çalışacağız. Ölçme ve deÄŸerlendirmeyi bundan sonra siyasetimizin odak noktasında tutacağız. Üçer aylık belediyenin boyutuna göre, üçer aylık, altışar aylık, birer yıllık ölçme ve deÄŸerlendirme raporlarını, karneleri merkezi olarak çıkaracak, sizlerle paylaÅŸacağız. DoÄŸru yapanı örnek gösterecek, yanlış yapanı doÄŸruya davet edecek. DoÄŸruları hep beraber tekrar edecek, yanlışlardan hep beraber uzak duracağız. EÄŸer ibre yukarıysa devam edeceÄŸiz, duraÄŸansa doÄŸrusunu arayacağız, aÅŸağıysa mutlaka yanlıştan döneceÄŸiz. Çünkü bugün burada bizlerin yapmak üzere oldukları görev, görünüşte belediyecilik görevidir. BeÅŸer yıl kamu görevi yapmaya, beÅŸer yıl beldenize, ilçenize, ÅŸehrinize hizmet etmeye görevlendirildiniz. Bu doÄŸru. Bunu en iyi ÅŸekilde yapmalısınız. Bunu en ÅŸeffaf, dürüst, izlenebilir ve en insan ayırmadan yapmak sizin göreviniz. Zaten milletimiz de sizi bu yüzden taktir etti, bu yüzden bu görevleri size verdi. Ama bizim bu seçimlerde, omuzunuza milletimizin yüklediÄŸi yük bundan fazladır. Biz Cumhuriyetin birinci yüzyılının ilk döneminde, ilk 15 yılında, Gazi Mustafa Kemal ile sonraki 12 yılında Ä°smet PaÅŸa ile birlikte baÅŸlayan bir aydınlanma devriminin, toplu iÄŸnesi yokken vagon üreten, uçak üreten bir ülkenin, 900 kamu iktisadi teÅŸekkülü yapmış bir ülkenin son 20 yılda bu emanetinin nasıl hayırsız evlat gibi çarçur edildiÄŸini, yok edildiÄŸini, peÅŸkeÅŸ çekildiÄŸini, eÄŸitimin nasıl bilimsellikten uzak hale getirildiÄŸini, belli tarikatlar, cemaatler güçlensin diye öğrencilere barınma sorunu bile bile göz ardı edildiÄŸini, ülkenin, dedemizin, ninemizin, babamızın emek emek biriktirdiÄŸi rezervlerinin nasıl hepimizin gözü önünde cayır cayır yakıldığını... Nasıl kur korumalı mevduat diye tarihin en büyük fon transferinin yoksullardan bir avuç zengine, hepimizden yandaÅŸlara nasıl aktarıldığını hep beraber yaÅŸadık.”
“Gençler valizleri zihninde toplamış”
“Bu ülkenin dört gencinden üçü valizleri zihninde toplamış. Valizin fiilen toplanması yatak üstünde 15 dakikalık iÅŸtir. Ama esas tehlike zihinde valizin toplanmış olmasıdır. Bugün kendi evlatlarınızdan, torunlarınızdan da bildiÄŸiniz her dört gençten üçü fırsatını bulursam yurtdışına gideceÄŸim diyor ya birilerinin ürettikleri çakma beka sorunları ile Ekrem Ä°mamoÄŸlu, gelirse Ä°SPARK’ı terör örgütüne verir, Mansur YavaÅŸ gelirse su faturalarını bilmem ne terör örgütü dağıtır. Oyu onlara deÄŸil bize verin, beka sorunu çıkmasın yalanları, milletimiz tarafından hepinize verilen, onlara ikinci kez verilen destekle çöpe atıldı. Ama baÅŸka beka sorunu var bu ülkenin. Dış güçler, dış güçler. Dünyanın en güçlü ülkeleri, bu ülke üzerinde hesap yapıyorlar. Bu deÄŸil beka sorunu, bir kere yaptılar. Cevaplarını aldılar. Günü gelir o cevabı verenlerin torunları aynı cevabı gerekiyorsa yine verir. Ama esas beka sorunu ÅŸudur, dünyanın geliÅŸmiÅŸ ülkelerinin Türkiye üzerinde hayal kurması deÄŸil, bu ülkenin gençlerinin dünyanın geliÅŸmiÅŸ ülkelerinde hayal kurmasıdır beka sorunu. Bu yüzden sırtınızdaki yük Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde sırtınıza konulan yük, ilk genel seçimlerini bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin kazanıp, ikinci yüzyılın yine ilk 20 yılında Cumhuriyetin kuruluÅŸ ilkelerine, kuruluÅŸ hedeflerine uygun olarak bu ülkenin yeniden kurtarılması, demokrasinin yeniden kurulması, ekonominin yeniden ayaÄŸa kalkması ve vasiyetin yerine gelmesidir. Muasır medeniyetler yakalanacak ve geçilecektir. Sorumluluk sizin sırtınızdadır.”
“Bunu bir zafer olarak görmüyoruz”
“Bir yandan seçim gecesi seçmenin mektubunu balkondan okuyanlar, inip grup toplantısına gidince hikaye ve masal okumaya baÅŸladılar. Seçmenin mesajını anlamadıkları ortada. Birisi CHP’nin kazandığı bu baÅŸarıya dönüp, tesadüfen, konjonktürel gibi hiçe saymayla meÅŸgulken, bir diÄŸeri seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaÅŸmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır. Oysa biz bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Evet bir baÅŸarıdır, önemli bir baÅŸarıdır ama zafer deÄŸil görevdir. Görev önümüzdeki ilk seçimlerde parti iktidar olduÄŸunda, bu iktidar deÄŸiÅŸtiÄŸinde ancak zafere dönüşecektir. Elimizde belediyeleri yönetme, rantı yönetme, gençleri ve kendi evlatlarımızı, yakınlarımızı birtakım makamlara getirme, yandaÅŸlarımızı zengin etme fırsatı yakalamadık arkadaÅŸlar. Biz tarihin akışını deÄŸiÅŸtirme fırsatını yakaladık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Cumhuriyetin tarihini yeniden yazma fırsatını yakaladık. Bu yüzden sadece partimizle, sadece biz bize, sadece yetkiyi aldık, biz yönetiriz deÄŸil. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Bir kredi açılmıştır, açılan kredi tüketelim diye verilmiÅŸ, tüketici kredisi deÄŸildir. Açılan kredi bir yatırımcı kredisidir. Aynen bir bankanın, bir firmaya açtığı yatırımcı kredisi gibi. Yatırım için Türkiye’nin geleceÄŸine yatırım yapmıştır seçmen. 4 yıl bakacağım demiÅŸtir, nasıl yöneteceksiniz. 4 yıl bakacağım, dediÄŸinizi yapacak mısınız?”
“Kimseye vermeyen sorumluluk size verilmiÅŸtir”
“4 yıl sonra bir karar vereceÄŸim, ya krediyi geri çekeceÄŸim, kötü yönetirsen, geri çekerler ya da hani yatırımcı kredisi sona gelirken ÅŸirkette iÅŸler iyi gidiyorsa, banka müdürü erkenden gelir ya kahve içmeye, aman krediyi artıralım, yukarıdan ÅŸu kadar daha kredi tanımladılar, kullanın, aman bizden alın. EÄŸer doÄŸru kullanırsak bu 4 yıl bu krediyi, yeni kredi açılacaktır. Hadi bakalım diyeceklerdir, Ankara, Ä°stanbul, Ä°zmir’i yönettiÄŸiniz gibi 14 büyükÅŸehri yönettiÄŸiniz gibi, bu 35 ÅŸehri yönettiÄŸiniz gibi, 357 ilçeyi yönettiÄŸiniz gibi, gelin bakalım, gelin. Hatta bu 60 beldeyi yönettiÄŸiniz gibi. O beldede karar Özgür Özel’e bakarak deÄŸil belde belediye baÅŸkanın ne yaptığına bakarak verilecek. Diyecekler ki buraları yönettiÄŸiniz gibi gelin bu ülkeyi yönetin. Bu ÅŸehirleri düze çıkardınız, gelin Türkiye’yi de düze çıkarın. Bizim hiç verdiÄŸimiz oydan bizi piÅŸman etmediniz, gelin Türkiye’yi de yönetin diyecekler. O yüzden dünya üzerinde hiçbir belediye baÅŸkanına verilmemiÅŸ sorumluluk, size verilmiÅŸtir, sizin sırtınızdadır. Adalar’ından Kilis’ine kadar, Manavgat’ından Rize Pazar’ına kadar bu sorumluluk sizin sırtınızdadır. Elbette edilecek çok teÅŸekkür var. Adıyaman il baÅŸkanına mı edeyim, Adıyaman’ın çalışkan milletvekilinin iki oydan birini almasına mı? Afyon’a mı, Kastamonu’ya mı, Kırıkkale’ye mi? Her birisi bambaÅŸka sosyolojilerin bambaÅŸka özelliklerdeki adayların iki oyundan birini almıştır. Ne adaysız, ne örgütsüz olurdu. Kimse bir ÅŸeyi eksik bırakmamıştır. Ege’de, kıyıların partisi diyenler, hattı bir kat çekmeyi bırakıp ta Ankara’ya kadar getirmiÅŸlerdir. Artık Karadeniz’de CHP adına, koca koca il belediyeleri, güzelim Sinop, Zonguldak, Giresun, Bartın’da belediyelerimiz, Artvin’de dalgalanmaya en tepede devam eden sancak bayrağımız durmaktadır. Ardahan elde ettiÄŸi mevziiyi terk etmemiÅŸtir. Hangi birisine, hangi birisine teÅŸekkür edelim. Ama ÅŸunu unutmayın ki ne benim, ne kazanan baÅŸkanların kibre katılmaya, kendimizde tarihi bir baÅŸarı elde etmiÅŸ muzaffer kahramanlar, onu göreceÄŸiz, tarihi baÅŸarıyı göreceÄŸiz günü gelince. Tarihi fırsatı yakalamış, tarihi görevi sırtına bindirilmiÅŸ parti emekçileri, kamu görevlileri ile karşı karşıyayız. Ben burayı filanca yıl sonra kazanan il baÅŸkanıyım. Allah senden razı olsun. Emeklerini biliyoruz ve büyük bir saygı duyuyoruz. Efendim, belediyeyi ben yöneteceÄŸim, ilçe baÅŸkanlarımın talepleri şöyle olacak. Bunlara girdik mi, bunun içinden çıkamayacağız. Belediye baÅŸkanlarımız parti aidiyetlerini unutmadan, kamu görevi yaptıklarının bilinci ile onların baÅŸarısı için her birimiz, her biriniz onları baÅŸarmaya, motive ederek, şüphesiz elde edecekleri baÅŸarıları en iyi ÅŸekilde anlatarak, bu 4 yıllık süreçte ÅŸunun sınavını vereceksiniz.”
“ErdoÄŸan ile yüz yüze görüşme gerçekleÅŸtireceÄŸim”
“Manisa’yı kazanan il baÅŸkanı olmak Ä°lksen Özalper için onur vericidir. Tarih bunu yazmayacak arkadaÅŸlar. Tarih CHP’yi iktidar yapan il baÅŸkanı mı oldunuz, 4 yıl boyunca belediyelerle ilgili yönetimi doÄŸru yapamayıp tarihi fırsatı kaçırıp elinize, yüzünüze mi bulaÅŸtırdınız? Ona bakacak, o yüzden sabah yataktan kalkarken sizden ricam. Belediyeyi kazanmış, muzaffer komutan, tadını çıkarmaya giderek deÄŸil. 4 yıl sonraki büyük mücadelenin ilk günlerini yaÅŸayan, enerjisi olan, özgüveni olan ve büyük zafer için ÅŸu anda çalışmak zorunda olan neferler olarak kalkın. Ben her sabah yataktan bu niyetle kalkıyorum. Size ÅŸu kadarını söyleyeyim. Yeni bir dönemdeyiz. Bayramda Tayyip ErdoÄŸan, AKP’nin Genel BaÅŸkanı ve CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan’ı arayarak baÅŸladım. Tüm partinin siyasi liderleri ile 18 liderle bayramlaÅŸtım. CHP, herkesle bayramlaÅŸabilen tek partidir. Bundan sonraki süreçte bugün sizin yapacağınız toplantılardaki çıktılar da önemli olmak üzere ErdoÄŸan’la yüz yüze görüşme gerçekleÅŸtireceÄŸim. Hem ÅŸu sorumlulukla, Türkiye ekonomisinin yüzde 80’ine yerel yönetim hizmeti veriyoruz. Türkiye çok büyük bir sıkıntının içinde. Bu süreçte yoksulluk var, iÅŸsizlik var. Bu süreçte ekonomik krizlerin sosyolojik toplumsal krizlere dönüşme potansiyeli var. O coÄŸrafyada milletin yetki verdiÄŸi iki kiÅŸi var. Birisi genel yönetim yetkisini kullananlar, diÄŸeri yerel yönetim yetkisini kullananlardır. Bu iki yapının çatışması, sürtüşmesi, kapışması millete kaybettirir. Yurtdışından bulunmuÅŸ hazır fonların Türkiye’ye hizmete sunulmaması, bir inada kurban edilmesi milletimize kaybettirir. Millet böyle hataları affetmez.”
“KutuplaÅŸmayı kırmak için adım atacağız”
“Biz kibre kapılırsak bize, kim kibre kapılırsa ona hesap sorar. Biz bir nezaket telefonu açtık. Åžimdi bir çalışma ziyaretine gideceÄŸiz. Sizlerin masalarda çalışarak ortaklaÅŸtıracağınız taleplerden, ajandamızda olması gereken önceliklileri. Parti meclisimizin, MYK’mızın, parti grubumuzun bize toplam siyaset üzerinden yaptığı okumaları billurlaÅŸtırıp, gündemimizi oluÅŸturup, nezaketle talepte bulunup, bir yüz yüze görüşme gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Ben ilerleme saÄŸlayacağımızı. Öncelikle toplumdaki bu kutuplaÅŸmayı kırmak için bir adım atacağımızı. Sonra bu toplumun yararına çok önemli iÅŸlerde birlikte mesafe alabileceÄŸimize yürekten inanıyorum. Güçlü kaslarımız var CHP olarak. Biz bu ülkede ana muhalefet partisiyiz, ÅŸimdilik, milletimiz yeni bir görev verene kadar. Ama bu topraklardan çıktığımızda, Kıbrıs CumhurbaÅŸkanına da söyledim, Sayın Aliyev’e de yazdım. Sosyalist Enternasyonal’de baÅŸkan yardımcısı seçildiÄŸimde yaptığım konuÅŸmada da söyledim. Avrupa’daki sol, sosyal demokrat partilerin çatı örgütünün liderler toplantısında anlattım. Alman BaÅŸbakanı Olaf Scholz’a söyledim. Haftaya bizi resmi ziyaret programına alan Alman CumhurbaÅŸkanına söyleyeceÄŸim. Biz bu ülkede ana muhalefet partisiyiz. Yurtdışına çıktığımızda Türkiye’nin partisiyiz. CHP’nin yetkinlikleriyle, siyasi akrabalıklarıyla, etki alanlarıyla, liyakatli kadrolarıyla, bu ülkenin dış politikasına da iç politikasına da ekonomisine de yapabileceÄŸi katkıları, açıklıkla paylaÅŸmak, bu milletin yararına sunmak, o hizmeti yapmak, görünür kılmak bizim yeni süreçte yeni siyasi hattımızın olmazsa olmazlarıdır. Ä°l baÅŸkanlarımızdan ilçe baÅŸkanlarımıza kadar siyasi örgüt yönetiyoruz. Bu örgütün tabandan beslenmesi önemlidir, vazife sizdedir. Ancak yukarıda belirlenen politikaların örgütümüze yayılması, seçmenimize anlatılması ve bu konuda rıza oluÅŸturulması örgütün en önemli görevidir. Seçim bitti, 20 gün tadını çıkardık, belli bir ölçüde dinlendik. Bundan sonra örgütümüz sürekli seçim motivasyonu ile çalışmak zorundadır.”
“Her geçen gün iktidara yürüyoruz”
“Yerel seçimlerin 20’inci gününde deÄŸiliz. Genel seçimlerin 20’inci günündeyiz. Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinci, ciddiyeti, sorumluluÄŸu ile davranmak durumundayız. Milletimiz birilerine sarı kart gösterirken, bize biraz önce bahsettiÄŸim krediyi tanımıştır. Biraz önce bahsettiÄŸim gibi bize 4 yıl boyunca sizi izleyeceÄŸim ve kararımı vereceÄŸim demiÅŸtir. Sayın ErdoÄŸan, her konuÅŸmasında özenle, 4 yıllık bir seçimsiz dönemin altını çizmektedir. Ben her birinizin iki yanımda olduÄŸunuz il baÅŸkanlarım, adaylarımla birlikte yaptığım tüm kampanyada bunun bir yerel seçim olduÄŸunu, sarı kart gösterilmesi gerektiÄŸini, bu seçimin genel sonuçlar doÄŸurmayacağını ama genele mesaj vereceÄŸini, ses duyuracağını söyleyip, AKP’liden de MHP’liden de oy istedim. Bu teveccüh görüldü. Yeni yeni bütün araÅŸtırmalar birbirini destekliyor. Önemli bir miktar AKP ve MHP seçmeninin evde durduÄŸu, oya gitmediÄŸi, protesto ettiÄŸi doÄŸrudur. Ama çok önemli bir miktarda seçmenin Türkiye ittifakının siz deÄŸerli adaylarına oy verdiÄŸi de ortadadır. Bu seçmene seçimden sonra bu bir yerel seçim deyip, erken seçim çaÄŸrısı yapmak, bu seçmenle kurduÄŸumuz akdi bozmak demektir. Bir erken seçim talebi olacaksa, o şöyle olacaktır. Sarı karttan anlamayıp, ikinci sarı karta arananlar var. ÖrneÄŸin MHP, bizimkiler CHP’ye oy vermedi diyor. Niye? Bal gibi var, bütün sonuçlar ortada. Çünkü bizim gibi bakmıyor. Biz diyoruz ki bize verilen oylar, deÄŸerlidir. Başımızın üstündedir. Hak edeceÄŸiz ve kalıcılaÅŸtırmak istiyoruz. Biz görüyoruz o oyu. Belki de emanettir. Ä°hanet etmezsen burada kalır. Ama o daha ilk günden, daha geçen seçim kendisine oy vermiÅŸ seçmene sen CHP’lisin, sen oralı oldun artık, sen hainsin diyor. Hepimize diyordu ya, sıra yıllardır oy aldığı seçmene geldi. Ä°lk oy vermediÄŸinde hain ilan ettiler. Bizden deÄŸildir diyor. Tayyip ErdoÄŸan’ın da ilk baÅŸlarda mektubu doÄŸru okuyup, ÅŸimdi martaval okuması tam olarak da buna iÅŸarettir.”
“CHP tutarlılık içinde”
“Biz gelene hoÅŸ geldin derken, onlar gideni kendinden saymamakta ve görmezden gelmeye çalışmaktadırlar. Varsın, öyle yapsınlar. Varsın, milletin mesajını almasınlar. Millet mesajı almayanlara diyeceÄŸini de bilir, mesajı doÄŸru okuyanlara gereÄŸini yapanlara da diyeceÄŸini bilir. Bir mesaj almama durumu da Antalya Kepez Belediye BaÅŸkanımıza yapılan haksız muameledir. CHP tarihsel bir tutarlılık içinde, eÄŸer insanların canlarına bir ÅŸey geldiyse, mallarına bir ÅŸey geldiyse, burada kamu görevlilerinin sorumluluÄŸu varsa onların usulüne uygun soruÅŸturmalarını, kovuÅŸturulmalarını ve gerekirse cezalandırılmalarını hep savundum. Aynı noktadayım. Kepez Belediye BaÅŸkanımız Mesut Kocagöz, geçmiÅŸte görev yaptığı bir ÅŸirketten, o dönemde ilgili bakanlığın onay verdiÄŸi ÅŸirkete bakım ve onarımları yaptırmışken, o dönemde hiçbir kaza olmamışken, denetimler yine bakanlıktan onaylı ÅŸirket tarafından yapılmışken, kendisi 2023’te bu görevinden ayrılmışken, sonrasında yeniden bakım ve yeniden denetimler yapılmışken, bugünlerde yapılan bir kazada sorumlu olarak tutulup, kendisinin hiçbir sorumluluÄŸu olmamasına raÄŸmen, Soma’dan Ä°liç’e kadar AKP döneminde binlerce, on binlerce iÅŸ cinayetinin ya da kazanın sorumlularından bir teki, bırakın tutuklanmak, kovuÅŸturma aÅŸamasına dahi izin verilmemiÅŸken, Soma’nın katilleri ödüllendirilmiÅŸ.”
“Pandemide birileri talimat beklerken…”
“Çorlu tren kazasının sorumlularını önce görevden el çektirip, yargılanmasına izin verilmeden Devlet Demiryolları’nın en başına getirilmiÅŸken Ä°liç’teki kamu görevlileri, Ä°liç’in imzasını atan kiÅŸi o günün bakanı, Ä°stanbul’u yönetsin diye Ä°stanbul’a önerilmiÅŸken, Kepez Belediye BaÅŸkanımıza uygulanan tutuklama tedbiri hukuki deÄŸildir, ahlaki deÄŸildir. Düpedüz siyasidir. BaÅŸkanın arkasındayız, Kepez Belediye BaÅŸkanımızın özgürlük hakkıdır. Vazifesi Kepez Belediye BaÅŸkanlığıdır. Bundan sonraki süreçte kalkınma belediyeciliÄŸi ile ÅŸehirlerimizi, dirençli ve güvenli hale getirecek, ucuz, etkin ve sürdürülebilir belediye hizmetleri vereceÄŸiz. Refah belediyeciliÄŸi ile halkımıza huzurlu ve konforlu bir yaÅŸam sunacağız. Dayanışma belediyeciliÄŸi ile adil ve yaÅŸanılabilir kentler için seçmenimizden, milletimizden destek alıp bunu doÄŸru yöneterek, gücümüzün çok üzerinde iÅŸleri geçmiÅŸte yapan iyi örneklerin deneyimlerinden istifade ederek, dayanışma belediyeciliÄŸini tüm Türkiye’ye yayacağız. Temel hizmetlerde hiçbir kusur yapmayacak, sosyal belediyecilikte kendi rekorlarımızı kırmaya devam edecek ancak yepyeni vizyon projeleri ile de Türkiye’deki kentlerin önlerini açacağız. Sosyal yardımları 5-6 katına çıkardık. Arttırmaya devam edeceÄŸiz. Pandemide birileri talimat beklerken, AKP belediyeleri, pandemide hemen harekete geçen, 3 maske dağıtılamazken maske fabrikalarını, tekstil atölyelerine dönüştüren, çalışamayanların, çalışamadıkları için derhal gidip onları evinde bulan, onların karınlarını doyuran, süreç içinde yapılmayan her ÅŸeyi yaparken boÅŸalan sokaklara, aval aval bakmayıp onu hizmet için bir fırsata çeviren CHP belediyeciliÄŸi sandıkta ödüllendirilmiÅŸtir.”
“Lütuf deÄŸil hak”
“Artık kent lokantaları, askıda fatura, halkın bakkalı, veresiye defterlerinin silinmesi, anne kart, halk marketler, halkın kasabı gibi, okul sütü gibi tüm projeleri standardize edip aynı iletiÅŸimle halkın haberdar olmasını saÄŸlayıp, her tarafa yaygınlaÅŸtıracağız. Bunun için çok önemli bir yapıyı, bizim aklımızda olan, sizin önerilerinizi alarak somutlaÅŸtıracağımız, hem partinin yönetim mimarisini, hem parti yönetiminin yönetim ÅŸeklini bir reforma tabi tutacağız. Sizlerle uyumlu, sizlerle konuÅŸan, etkileÅŸen, doÄŸru yöneten ve yönlendiren, destek olan, yaptıklarınızı doÄŸru anlatıp, hak ettiÄŸiniz teveccühü görmenizi saÄŸlayıp, devasa bir yapıyı seçim dönemindeki gibi bilimsellikle, profesyonellikle siyaset tecrübesini birlikte harmanlayarak yöneteceÄŸiz. Bu konudan bizim tarafımızda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Direnç, itiraz ve bunlara karşı iÅŸbirliÄŸine soÄŸuk olmak hem partililiÄŸe hem de önümüzdeki 4 yıl sırtımızdaki ağır yüke ve o yükü sırtımıza koyanlara haksızlık ve ihanettir. Katıksız bir iÅŸbirliÄŸi, şüphesiz iyi bir eÅŸgüdüm ve açık diyalog kanalları ile doÄŸrularda buluÅŸacak ve hep birlikte baÅŸaracağız. VatandaÅŸlarımıza sunduÄŸumuz imkanların birer lütuf deÄŸil hak olduÄŸunu bileceÄŸiz. Bu hizmetlerin kimin tarafından yapıldığını, nasıl bir anlayışın bu hizmetleri götürdüğünü görünür kılmak hayatın olaÄŸan akışının gereÄŸidir. Ama göze sokmak, teÅŸhir etmek ve kötü iletiÅŸimle o yoksulluÄŸu bir mahcubiyete dönüştürmek, bizim anlayışımızda asla olmaması gereken bir noktadır. Ä°ÅŸsizlerin, geliri olmayanların, kendini güvencesiz hissedenlerin, özellikle ev kadınlarının, beslenme sorunu yaÅŸayan çocukların, barınma sorunu yaÅŸayan öğrencilerin, karnını bile doyurmakta zor durumda kalan emeklilerin beklentilerini biliyoruz. Birinci önceliÄŸimiz olması gerektiÄŸi konusunda hem fikiriz. Bu konuda hep beraber büyük bir enerji ile büyük ve hızlı bir atılımla bizden çözüm bekleyen herkese sahip çıkacağız. Hiç şüphe yok, genel yönetimin etkisinde olan iÅŸleri yerelden halletmek ve tamamını çözmek olanaklı deÄŸildir. Milletimiz bunu da bilir. Ancak CHP belediyeciliÄŸi mazeret deÄŸil çözüm üreten belediyeciliktir. Olmayan kaynağı yaratan gerektiÄŸinde dayanışmayı örgütleyerek dahiyane çözümler üreten anlayış önümüzdeki 4 yıl hepimizin benimsemesi, öğrenmesi, uygulaması ve geliÅŸtirmesi gereken bir anlayıştır.”
“Liyakat esaslı olacak”
“Ä°stihdamda liyakati esas alacağız. Åžeffaf mülakatlar yapacağız. Nepotizme, kayırmacılığa son vereceÄŸiz. Ä°ÅŸi ehline vereceÄŸiz. KiÅŸiye göre iÅŸ deÄŸil iÅŸe göre kadro yaklaşımı ile hareket edeceÄŸiz. Kadınların ve gençlerin istihdamına, engellilerin istihdamına önem vereceÄŸiz. Buradan sadece proje havuzundaki iyi projelerin ortaklaÅŸtırılması, ABD’nin yeniden yeniden keÅŸfedilmemesi, hazır projelerin hemen uygulanması, bunun için proje desteÄŸi, yetiÅŸmiÅŸ eleman desteÄŸi ve pratik destekleri saÄŸlayacağız. Yaratıcı, ses getirici iÅŸler yapacağız. ÖrneÄŸin mor bayrak uygulaması yapacağız. Buradan tüm siyasi partilere, o partilerin kadın kollarına, Türkiye kadın hareketine ve kadın örgütlerine hem bir selam yolluyor, hem de önce CHP’li belediyeler, kadına karşı ÅŸiddetle mücadele baÅŸta olmak üzere, kadın istihdamının kademeli olarak artırılması, kadının örneÄŸin emzirme odaları, çocuk bakım odalarıyla hayatın içine katılması, anne kart gibi harika uygulamalarla desteklenmesi, yine yeni doÄŸan bebeklerin ailelerinin ziyareti, hoÅŸ geldin bebekle ilgili olarak yapılan iyi uygulamaların ortaklaÅŸtırılması gibi iÅŸlerin yapılması, kadına karşı ÅŸiddet noktasında bilinç projelerinin hayata geçirilmesi ve belli standartların saÄŸlanmasıyla belediyelerimize mor bayrak sertifikası vereceÄŸiz. Mor bayrağı gören kadınlar o belediyede belli standartlarda kadın hakları, kadın emeÄŸinin ayrıldığını, kadın hakları mücadelesine saygılı bir kamu yönetimi yapıldığını bilecekler. Bununla kalmayacağız. Belediyelerimiz kuracakları ilgili birimlerle sorumluluk alanlarındaki fabrikalar, iÅŸletmeler, küçük esnafların, kadın istihdamı, kadının hayatın içinde rahat etmesi, kadınların eÅŸit temsiline yönelik olarak atacakları adımları, baÅŸta cesaretlendirici basit kriterlerle baÅŸlatarak, belli aralıklarla onlara yeni sorumluluklar vererek, bunu yapan iÅŸletmelere mor bayrak asacağız. Türkiye’nin yüzde 50’si kadınlar mor bayrağı gördüğü fırının kadınlara sahip çıkan, kötü davranmayan, kadınları istihdam eden, kadınlar için daha iyi bir geleceÄŸe katkı saÄŸlayan bir iÅŸletme olduÄŸunu bilecek ve tercihlerini öyle yapacaklar.”
“Ãœstesinden geleceÄŸiz”
“Bu pozitif yarışmanın Türkiye’deki kadın haklarına da kadın hareketine de çok önemli katkılar saÄŸlayacağını ümit ediyoruz. Mor bayrak projesi CHP’nin geçmiÅŸinden bugününe birikimleri taşıyacağı, ÅŸekillendireceÄŸi ve Türkiye’yi yeniden tanıştıracağı bambaÅŸka vizyon projelerinden sadece bir tanesidir. Kurultayda söz verdiÄŸimiz demokratik dijital katılımın ÅŸu anda kurultay delegelerimiz, PM üyelerimiz, il baÅŸkanlarımız düzeyinde, önümüzdeki hafta ilçe baÅŸkanları düzeyinde, bir ay içinde tüm üyelerimiz düzeyinde kullanım imkanına kavuÅŸtuk. Alacağımız kararlarda, üyelerimiz ne diyor? YaÅŸ kırılımına, meslek tercihlerine, coÄŸrafyalarına göre ne diyorlar, onları görerek tartışacağız. Bir sonraki aÅŸama sizden hizmet alan vatandaÅŸlarımızın geri bildirimlerini dijital demokratik katılımla yapacakları, bunun raporlanacağı bir süreç içinde çalışmaya ÅŸimdiden baÅŸlamış durumdayız. ÇoÄŸunuzun borçlu belediyeler devraldığını biliyoruz, güçlü mali disiplinle bu sorunların üstesinden geleceÄŸinize inanıyoruz. Harcadığınız her kuruÅŸta, her bir vatandaşın hakkının olduÄŸunu hiçbir zaman unutmayacağız. Güven ÅŸefkatle saÄŸlanır. Harcamalarınızı, ihalelerinizi, alımlarınızı, yasaların izin verdiÄŸi ölçüde halkın denetimine ve gözetimine açarak, uygulayacağınız bu ÅŸeffaflıkla halkın sandıkta gösterdiÄŸi güveni her geçen gün artıracaksınız. Birikim ve tecrübelerinizi bizimle ve birbirinizle paylaÅŸmanızı bekliyoruz. Bunun için yapılar kuracağız. Bunun için oluÅŸturacağımız kurumsal yapıları bu iki gün sizinle tartışacağız. Genel Merkez olarak her sorununuzda yanı başınızda olacak, bunun yanında etkin bir denetim mekanizmasını iÅŸletecek, bize oy veren tek bir vatandaşımızın bir mahcubiyete, bir vehme, bir piÅŸmanlığa kapılmasına izin vermeyeceÄŸiz. Åžimdi çalışma toplantımızın basına açık kısmını tamamlarken, her birinizi il baÅŸkanlarımızla birlikte burada ağırlıyor olmaktan duyduÄŸum memnuniyeti ifade ediyorum.”
“Bu ülkeyi kurtarın”
“Sizler bu partinin deÄŸil bu ülkenin hatta bu ülke gibi otoriter, popülist rejimlerde git gide otoriterleÅŸen, haklarını kaybeden, yoksullaÅŸan, ezilen ve sesini duyuramayan milyonların ve gözünü Türkiye’ye dikmiÅŸ acaba baÅŸaracaklar mı diyen baÅŸka mazlum milletlerin dahi ümidisiniz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl önce arkadaÅŸları ile beraber önce bu toprakları kurtardı, sonra bütün mazlum milletlere örnek oldu. Dünyaya büyük bir gerileme yaÅŸatan, birbirlerini çok seven ama milletlerinin burnundan getiren otoriter, popülist liderlere karşı ilk büyük baÅŸarıyı, bu seçimde Türkiye’de sizlerin emekleri ile yaÅŸatıp, duyduklarımız, gördüklerimiz, Türkiye’nin baÅŸarısının küresel bir ayaÄŸa kalkışa, popülist saÄŸcı liderlerin yaÅŸattığı büyük gerilemeleri durdurmaya, hep beraber ilerici adımlara umut olduÄŸunu ve bizden ilham almak için herkesin gözünün Türkiye’de olduÄŸunu bilin. 100 yıl önce baÅŸardık, yine baÅŸaracağız. Siz bu partiyi tercih etmekte, adayı olmakta, ne imkanları elinizin tersiyle ittiÄŸinizi hepimiz biliyoruz. Bundan sonra da ahlaksız teklifler, ÅŸantajlar olacaktır. BambaÅŸka baskılar olacaktır. Siz milletimizden aldığınız güç ve her birinizin her türlü zor ÅŸartta, her türlü zorlukta, tüm zorluklar kendisine hatırlandığında birisinin ne dediÄŸini hatırlayın. O birisi karşınızdadır. Siz onun belediye baÅŸkanlarısınız. Her zorluÄŸa karşı inatla, azim ve kararlılıkla dik durmuÅŸ bir liderin partisinin ÅŸimdi milletimizin görev getirdiÄŸi 408 kahramana sesleniyorum. Hadi, ayaÄŸa kalkın. Bu iÅŸi baÅŸarın. Milletimiz, partimiz, ben size güveniyorum. AyaÄŸa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın.”